¹Department of Anatomy, Faculty of Veterinary Medicine, University of Afyon Kocatepe, TR-03200 Afyonkarahisar - TURKEY
²Bayat Vocational School, University of Afyon Kocatepe, TR-03200 Afyonkarahisar - TURKEY
³Department of Pharmacology and Toxicology, Faculty of Veterinary Medicine, University of Afyon Kocatepe, TR-03200 Afyonkarahisar - TURKEY DOI : 10.9775/kvfd.2019.22370 MK-801 N-methyl-D-aspartate (NMDA) reseptör antagonisti bir kimyasal ajandır. Bu kimyasalın sub-kronik 1 mg/kg dozunda uygulanması farelerde şizofreni benzeri semptomlar görülmesine ve beyinde dejenerasyona yol açmaktadır. Resveratrolünse hem böbrek hem de karaciğer üzerinde koruyucu etkisi vardır. Sunulan bu çalışmada hem bu dozun karaciğer ve böbrek gibi organlara histopatalojik bir zararının olup olmadığı hem de resveratrolün koruyucu etkisinin olup olmadığı araştırılmıştır. Bu amaçla 24 erkek fare alınmış ve 4 eşit gruba bölünmüştür. Kontrol grubuna intraperitoneal (i.p.) olarak %0.9"luk (10 mL/kg) fizyolojik tuzlu su verilmiştir. Deney gruplarındaki hayvanlara 14 gün boyunca MK-801 tek başına 1 mg / kg, resveratrol tek başına 40 mg/kg ve MK-801 ile birlikte i.p. verildi. Farelerin sakrifikasyonundan sonra karaciğer ve böbrek dokuları çıkartılmış, histolojik işlemlerden sonra hematoksilen-eozinle boyanmıştır. Ölçümler sonucunda glomeruluslarda istatistiksel olarak küçülme ile birlikte karaciğer ve böbrek dokusunda histopatolojik değişikliklere rastlanmıştır. Resveratrolün bu zararlı değişikliklere karşı oldukça fazla koruyucu etkisinin olduğu gözlenmiştir. Sonuç olarak MK-801"in kronik dozunun karaciğer ve böbrek üzerine zararlı etkileri olduğu ve resveratrolün bu zararlı etkilere karşı önemli miktarda bir koruyucu özelliğinin olduğu gözlemlenmiştir. Anahtar Kelimeler : Histopatoloji, Böbrek, Karaciğer, Fare, MK-801, Resveratrol