¹Ankara University, Faculty of Veterinary Medicine, Department of Pathology, TR-06110 Diskapi, Ankara - TURKEY
²Mustafa Kemal Univ., Faculty of Veterinary Medicine, Department of Pathology, TR-31060 Alahan, Antakya/Hatay - TURKEY DOI : 10.9775/kvfd.2017.18745 Sunulan bu iki olguda kedilerdeki kalsifiye pannikülitisin karakteristik özelliklerinin açığa çıkarılması amaçlandı. Sekiz aylık ve bir yaştaki iki erkek, tekir kedide lumbosakral bölgeden alınan biyopsiler değerlendirildi. Makroskopik olarak çapları 1.5-2.5 arasında değişen, sert kıvamda beyazımsı kitleler mevcuttu. Histopatolojik incelemede deri altı yağ dokusundaki lobüllerde dejeneratif ve nekrotik lipositler gözlendi. Bazı alanlarda lenfosit, makrofaj ve nötrofil lökosit infiltrasyonları ile bağ doku proliferasyonu vardı. Ayrıca dejenere-nekrotik yağ lobüllerinin merkezinde geniş kalsifiye alanlar da gözlendi. Alizarin Red S boyaması ile kalsifiye alanların, Masson"un trikrom boyamasıylada bağ doku proliferasyonunun ayrımını yapıldı. ABC-P yönteminde, CD3 lenfosit ve lenfoblastlarla hafif reaksiyonlar verdi. Vimentin nekrotik alanlarda ve septumda yer alan bağ doku proliferasyonlarıyla orta şiddette reaksiyon verdi. A1AC makrofajların sitoplazmasında ve perifer nekrotik alanlarda reaksiyon verdi. Sonuç olarak bu türden vakalar veteriner patolojide bildirilmemiştir. Her iki kedide de gelişen lezyonların patogenetik mekanizmasında böbrek yetmezliği ya da böbrek kökenli bir sendrom olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca, serin proteinaz inhibitörü olan A1AT ekspresyonu olmamasına karşın başka bir serin proteinaz inhibitörü olan A1AC ekspresyonlarının bu tür olgularda rolü olduğuna inanılmaktadır. Keywords : İmmunohistokimya, Kalsifiye pannikülitis, Kedi, Patomorfoloji